- Its like you read my mind! You seem to know so muc...
08.04.18 21:27 - Howdy! I'm at work browsing your blog from my new ...
03.04.18 21:27 - I think this is one of the most vital information ...
03.04.18 02:01 - Incredible points. Sound arguments. Keep up the am...
22.03.18 06:19 - https://www.isvecgundemi.com/egitim-kultur/isvec-i...
25.02.18 13:58
Zaza Yazarı Siverekli Mılla Cımayo Babıj ile röportaj
Faruk İremet: Sayın hocam, Zazaca diliyle çıkan kitap sayısı çok sınırlı. Bir çok Zaza sonradan kürtçeyi ve türkçeyi öğrenmesine rağmen adını andığım dillerle edebi eserlerini ve yazılarını yazmaktalar. Bazıları çocuklarını bu dillerle eğitmekteler. Hâtâ bu şahısların bazılarının ebeveyleri türkçe ve kürtçe bilmedikleri halde torunlarıyla konuşacaklar, bu nasıl olacak bilmiyorum. Sizin kitabınızın dili neden Zazaca?
Mılla Cımayo Babıj: Zazaca anamın ve babamın dilidir. Ben önce bu dille uzun kış gecelerinde masallardinledim. Kendimi ifade etmeyi öğrendim. Elbetteki bana dünyadaki bütün dillerden daha şiringelir ve bu lisanın unutulmaması için elimden gelen her şeyi yaparım. Bu amaçla bu kitabıçıkardım. Bu lisan unutulmasın. Her lisan Allah'ın bir ayetidir. Herkesin Kürtçeye çalıştığını görünce kırıldım. Zazalar bile Kürtçeye çalışıyor. Anadilim Zazacaya karşı bu üvey evlat muamelesi beni bu eseri yazmaya teşvik etti. Kürtler başka ulusların öksüz evladı iken, biz de Kürtlerin öksüz evladı gibi olduk ve unutulduk. TRT 6 da topu topu Zazacaya o da saat 24 ten sonra onbeş-yirmi dakika ayrılıyor. Fakat başkalarına kızacağımıza görev bize düşüyor. Ağlamayan çocuğa meme yok. Bugünkü durum konjonktureldir. Değişecektir.
Faruk İremet: Sayın hocam her insanın mutluluk ve huzurlu bir hayat için bir hayalleri olur, sizin en büyük hayaliniz nedir?
Mılla Cımayo Babıj: En büyük hayalim nedir diyorsunuz. Doğrusu buna bir tek cümle ile cevap vermek zordur. Hayal etmek; güzeli ve mükemmeli aramak, tasarlamaktır. Mutlu ve huzurlu olmayı istemektir. Her kes için bunun konusu farklı olabilir. Bana göre kitaplarımın basımını görmek ve daha iyi bir insan olmaktır. Dünyadan hiç bir maddi beklentim yoktur. Düşüncelerimi olgunlaştırmak ve yazmak. Beni hayata bağlayan ve yaşatan budur.
Faruk İremet: Kitabınız, dini içerikli bir kitap. Konusu sizinde belirtiğiniz gibi: ’’Hz. Muhammed'in hayatını baştan sona kadar nazım olarak anlatmaktadır’’. Zaza aydın, yazar ve çizerlerinin şimdiye kadar yaptıkları çalışmaları hep dil ve milli kimliğe yönelik oldu. Kitabınız hakkında şimdiye kadar yapılan yorumlar nelerdir?
Mılla Cımayo Babıj: Kitaplarımı gönderdiğim arkadaşlardan olumlu tepkiler aldım. Bildiğiniz gibi henüz yeni çıktı. Bundan sonra nasıl alaka göreceğini takip edeceğiz. Dilin temeli edebiyattır. Edebi metinlerdir. Bir dil bunlarla gelişir ve inkişaf eder. Dilin güzelliği böyle anlaşılır ve dil böyle sevilir. Ben hakiki hizmetin bu şekilde olacağına inanıyorum. Bakın Mehmed Uzun’un yaptığı da bu değil mi? Yazılan şeyin edebi değeri yoksa, ideoloji ve kimlik kaygıları ona bir değer katmaz. Daha geniş ve evrensel düşünmeliyiz. Zazaca konuşan ve yazanlara birteşvik olsun istiyorum. Bu dili sevdirmek istedim. Gençler bizi geçsinler, daha mükemmel şeyler yazsınlar istiyorum.
Faruk İremet: Satın Hocam, sizi dinlediğimde dilimizin nekadar önemli olduğu dahada iyi anlıyorum. Yukarda çok güzel bir konuya değindiniz ’’Ben Zazaca konuşan ve yazanlara bir teşvik olsun istiyorum. Bizi geçsinler, daha mükemmel şeyler yazsınlar istiyorum’’. Bizin gibi düşünen birinin her halde yeni çalışmalarıda olmalı, Zazaca hazırladığınız yeni kitaplarınız var mı?
Mılla Cımayo Babıj: Zazaca hazırladığım başka kitabım yok. Fakat Siverek ağzını esas alan bir Zazaca Grameri yazmayı kafamda çok tasarladım. Planlarını hazırladım ama yazıya geçiremedim. Birlikte yazacağımız bir arkadaş olursa katkıda bulunabilirim.
Faruk İremet: Uzun bir dönemdir bazı çevreler var olan Zazaca bazı kelimeleri değiştirmeyle meşgul. Kanımca bu çok sinsice ve bilinçlice yapılmakta olan bir çalışma. Sanki Zazaca da kelime yokmuş gibi karşılığı var olan bazı kelimeler kaldırılıp yerine kürtçe olan kelimeler yerleştirilmekte. Sizinde bildiğiniz gibi, bir cok uzman kitaplarında Siverek Zazacasını kaynak alır. Sizce kitabınızın isminin değiştirilmesi kasıtlı mıydı? Yani kitabınızın isminin "Siyero Nebi" birden bire "Siyerê Nebi" oldu, bunu nasıl yorumluyorsunuz??
Mılla Cımayo Babıj: Kitabın adını "SİYERO NEBİ" koymuştum, "Siyeré Nebi" yapmışlar. Bu ad Kurmanciyi çağrıştırtıyor. Zazaca değil. Siyero nebi sıfat tamlamasıdır. Öbürü isim tamlaması.Bunlar farklı şeyler. Buradaizahat vemek uzun olur. İsminin değiştirilmesinin kasıtlı olduğunu sanmıyorum. Bilgisizliklerinden ve dar kafalılıklarından.. Kendi bildiklerinin en doğru olduğunu sanıyorlar. Bir yörenin dilini başkalarına dayatıyorlar. Dilde zorlama olmaz. Softalığın hayrı yoktur. Siverek Zazacasının güzel, ahenkli, melodili ve çok kullanılışlı olduğuna inanıyorum. Bunu yöremin dili olduğu için söylemiyorum.
Faruk İremet: Sayın Hocam, dil: kültür ve geleneklere kalıp veren ve onlardan kalıplanan bir halkın anlaştığı ortak iletişim aracıdır. Zaza dili son yıllarda bilinçli ve kasıtlı bazı çalışmalarla var olan temel kaynağından uzaklaştırılmaktadır. Zaza dili, kültürü ve gelenekleri üzerine gelecek ve genç kuşaklara vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Mılla Cımayo Babıj: Zaza dili ve kültürü kaybolmasın. Genç arkadaşlar saha çalışması yapıp her şeyi yazsınlar. Atasözlerini, masallarını, deyimlerinibelgelesinler. Dil bir ulusun hafızasıdır. Hafızasız olan bir birey veya toplum yaşayamaz. Bütün olumsuz şartlara rağmen dilimizn halen varlığını sürdürmesi ne kadar sağlam bir bünyeye sahip olduğunu gösterir. Ama bu ilanihaye süremez. Dünyada pek çok dil kaybolma tehlikesi ile karşıkarşıyadır. Kelaynak kuşlarınıkorudukları gibi bizim de dil ve kültürümüzü korumamız lazım.
Faruk İremet: Sayın Hocam, Zaza dili konusunda farklı farklı süpekülasyonlar yapılmakta. Zazacayı lehçe diye bir çok dile yamaladılar. Grameri bakımından, eril ve dişil cümle kuruluşu açısından bir çok farklılıkları olan Zazaca nedense milliyetçi ve bazı dargörüşlü kesimler tarafından inadına inat Zazacanın dil olamadığını kanıtlamak için yoğun çalışmalar sürdürülmekte. Sizce Zazaca, kürtçenin veya farsçanın bir lehçesi mi? Yoksa Zazaca başlı başına bir dil mi?
Mılla Cımayo Babıj: Dil konusunda uzmanlığım yok. Fakat okuduğum kitaplardan edindiğim anlayışa göre: aynıkökten gelseler bile insanlar birbirlerini anlamıyorlarsa iki farklı dil konuşuyorlar demektir. Bence Zazaca artık müstakil bir dildir. Zazacanın lehçeleri vardır.(Dersim, Bingöl, Palu, Diyarbekir, Siverek Zazacaları vardır.) Bana göre bizimle Kurmancinin ilişkisi latin dillerinin birbirleriyle ilişkisi gibidir. Rumence, fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Portekizce..hepisi Latinceden çıkmış müstakil dillerdir.Bizim dilimiz de 30 İrani dil (Beluci, Peştun, Soğd, Dari, İşkaşmi, Ormori, Farsi, Oset, Kumzari, Kurmanci...) gibi eski İranca'dan ayrılmıştır. Antr parantez söyleyeyim, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Hollanda baskısından çevrilerek yayınlanan İslam Ansiklopedisinin İran Dil ve edebiyatı maddesine bakanlar bu otuz dilin karşılaştırmalı olarak incelendiğini ve orada Zazaca’nın da dil olarak ele alındığını görürler.
Faruk İremet: Sayın Hocam, şimdi sorularımı dil konusundan çok sizi tanımak yönelteceğim. Size bazı özel sorular yöneltmek istiyorum. Tabii yanıtlayıp yanıtlamama konsunda karar sizin. Size yönelteceğim özel sorular sizi okurlarımıza tanıtmak içindir. Mılla Cımayo Babıj ve kitabı ’’Siyero Nebi’’nin arkasındaki modern insanı tanıtmaktır amacım. Kitabınızın dilinin Zazaca olması ve sizin Zazaca yazıp Zazaca düşünmeniz, genç okurlarımızın sizi tanıması açısından çok önemli. Örneğin Mılla Cımayo Babıj müzik sever mi? Hangi müzikleri dinler? En sevdiği müziksiyen ve ilahici kimdir?
Mılla Cımayo Babıj: Sevdiğim sanatçı kazancı Bedih ve Selahattin Alpay’dır.
Faruk İremet: Değerli ağabey, her insanın bir ilham kaynağı olur. Her insan bir şeyden etkilenip yazar. Her yazarı derinden etkileyen, sanatçılar, resamlar, politikacılar, müziksiyenler, felsefeciler, mantıkçılar v.s v.s olur. Peki sayın yazar Mılla Cimayo Babıj’ın ilham kaynağı nedir? Kimdir? Cuma bey yaşamdaki kıvılcımını neye borçludur.
Mılla Cımayo Babıj: Sevgili İremet, çocukluktan beri yazılı ve basılı olan her şey ilgimi çeker. Bir adamın elinde kitap görsem bu beni heyecanlandırır. Çoğu zaman onunla tanışır konuşurum. Hayatımda etkili olup düşüncemi şekillendiren bazı kitapları kısaca anmak gerekirse; Orta sondan Lise sona kadar Sait Nursi’nin kitapları beni cezbeti. Daha sonra Dr.Alexis Carrel’in İnsan Bu Meçhul’ü, Epictetos’un Düşünceler ve Sohbetler’i, Nietzsche’nin Zerdüşt Böyle Dedi’si, Spinoza’nın Etika’sı, Zola’nın Toprak’ı, Falauber’ın Madam Bovari’si, Balzac’ın Gorio Baba’sı okuduğum eserler arasında en önemlileridir. Ayrıca Doğudan Mevlana’nın Mesnevisini ve Ataüllah İskenderani’nin El Hikemül Ataiyye’sini buna eklemek lazım. Çek yazar Franz Kafka’nın Dava ve Şatosu’nu unutuyordum, onu da ilave et. Şunu da söyleyeyim İ.Kant’ın ahlak ve dünya görüşü üzerinde bir buçuk sene çalıştım. Rasyonel düşünmeyi Ona ve Russell’e borçluyum. Ben Kant’ı okuduktan sonra o ana kadar okuduklarımın bilgi olmadığını anladım. Kısaca söylersem, ilham kaynağım ve düşüncemi uyaran şey en başta okuduğum çok seçkin kitaplardır. Düşüncem olgunlaşmaya başladığından beri –daha bunun başındayım ve olgunlaşma sonsuza kadar devam eder- benim ikinci kaynağım bizzat temasta olduğum yaşamdır. Gözlemlerim ve deneyimlerimdir. Bu ikikaynaktan besleniyorum. Ve bir kıvılcım geldiği zaman makale yazıyorum. O zamandünyanın en mutlu insanıyım.
Faruk İremet: İlham kaynağınızın kitaplar ve yaşamın kendisi olduğunu söylüyorsunuz. Hayatta en cok kıymet verdiğiniz şey nedir?
Mılla Cımayo Babıj: Hayatta en kıymet verdiğim şey dürüstlüktür.
Faruk İremet: Sayın Hocam, sizi doğru anladıysam kitaplar, dürüstlük ve hayatın kendisi siz şekillendiren konularadn bazıları. Bu şekilenmeyle birlikte hayatınızda sizin için çok önemli olan bazı değerler olmalı. Bu değerleri yitirmeyle karşı karşıya kalmış olsaydınız ne yapardınız? Veya sevdikleriniz için neleri göze alırsınız?
Mılla Cımayo Babıj: Sevdiklerim için neleri göze alabileceğimi gerçekten bilmiyorum. Böyle bir şeyi hiç düşünmedim. Başıma geldiğinde düşünürüm. Hiç bir şey önceden tahmin edildiğigibi çıkmaz. Karar anında bütün planlar bozulur.
Faruk İremet: Hocam sohbetimiz derinleştikçe derinleşti ve hep güzel yanlarınızı yakaladık. Yani bir mılladan çok modern bir insanla fikir alış verişinde bulunuyorum. Peki Mılla Cımayo Babıj’ın kendisinde beğendiği ve beğenmediği hangi huyları vardır?
Mılla Cımayo Babıj: Beğendiğim huyum: dürüst ve sözünü tutan bir insan olmamdır. Böyle olduğumu sanıyorum. İnsanlar da böyle olduğumu söylüyor. Randevumavakinden önce giderim. Aceleci ve telaşlı olmaktan memnun değilim.
Faruk İremet: Hocam, bir çok insan olumsuz birşey yaptığında veya yanlış bir karar aldığında dolayı pişmanlık yaşar ve ’’-neden yaptım’’ diye kendisine sorar. Sizde hayatınızda öylesi anlar yaşadınız mı? Keşke yapsaydım veya keşke yapmasaydım dediğiniz olaylar ve anlar oldu muı?
Mılla Cımayo Babıj: Hayat, keşke yapmasaydım veya keşke yapsaydım dediğimiz olaylarla doludur. İnsan bir çok şeyin farkına sonradan varıyor. Bu iyidir esasında. Hiç yanılmamak ve hata etmemek ilerlememek demektir. Eğer bir tek şeyden bahsetmek gerekirse ben hayatta yanlış meslek seçtim. Baştan yazıp-çizme ile ilgili bir iş tutmalıydım.
Faruk İremet: Keko Cuma, insanlar şiddete uğradıklarında, tabii bu fiil fiziki de olabilir, bu şiddet aynı zamanda psikolojik te olabilir? Siz, size bu anları yaşatan insanları kolay bağışlar mısınız. Yoksa kin mi tutarsınız?
Mılla Cımayo Babıj: Hiç kindar değilim. Bana haksızlık bile yapılsa eğer yapan özür dilerse her şeyi silerim.
Faruk İremet: Soracağım bu soruma aslına cümleleriniz arasında yanıt verdiniz. Ama ben yine de sorumu sizin yanıtlamanızı isteyeceğim. Gelecekle ilgili planlarınız var mı?
Mılla Cımayo Babıj: Gelecekle ilgili planlarım çok. Kendimi adeta hayata yeni başlamış gibi hisediyorum. Allah'tan tasarılarımı gerçekleştirmek için ömür niyaz ediyorum. Üç-dört kitap olacak kadar müsveddelerim var. Kitap olmaya hazır. Bunların çıkmasına çalışıyorum. Benim esas ilgi alanım BİLGELİK ve KİŞİSEL GELİŞİM'dir..
Faruk İremet: Huyumuzdan, ahlakımızdan veya yapımızdan dolayı insanlar kendi referens çeçevrelerinden dolayı bizi birilerine benzetirler. Sizin de benzetildiğiniz biri var mı?
Mılla Cımayo Babıj: Benzetildiğim kişinin olup olmadığını bilmiyorum.
Faruk İremet: Sayın Mılla Cımayo Babıj, müzikle, kitapla iligili sorularımıza yanıt verdiniz ve onların hangisinin daha önemli olduğunu sormadım, son olarak, en sevdiğiniz yazar, kitap, film ve müzik?
Mılla Cımayo Babıj: 6 aydan beri B.RUSSELL okudum. Çok hayran kaldım.(Onun ”Eğitim Üzerine” adlı kitabının bütün ana babalar tarafından okunmasını tavsiye ederim). Çalışmalarımı hep 6 aylık düzenliyorum. Bugün Erich FROMM'a başladım: "Sahip olmak ya da olmak". Şu anda filim seyretmiyorum. Sanatın önemine inanıyorum. Sanatın insanı dönüştürdüğünü biliyorum. Benim duyuş ve algılalamalarımı en çok romanlar etkilemiştir. Uzunca bir zaman sistematik olarak roman okudum. Özellikle klasik romanlar. Gerçekçi ve estetik değeri yüksek filimler, vestern filimleri hoşuma gider. Geçmişte çok hoşuma giden ve unutmadığım filimler vardı. Onlar gibisini zor buluyorum. Mesela "Bisiklet Hırsızları", "Dürüst bir adam"(İngiliz Filozofve devlet adamıThomas Moore'un hayatını anlatır), Richard Widmark’ ın başrol oynadığı "Yiğit ayakta ölür"filimleri hiç unutamadıklarımdır.
Faruk İremet: Çok değerli ağabeyim ve saygıdeğer hocam, zamanınızı ayırıp sizinle röportaj yapmamı sağladığınız için ve kitabınızı imzalayıp bana sunduğunuz için de size ayriyeten teşekkür ederim. Yazıyı düzenledikten sonra size göndereceğim ve yeniden gözden geçirmenizi sizden talepte bulunacağım.
Mılla Cımayo Babıj: Sorularınızı cevaplamaya çalıştım sevgili Dostum. Asıl ben sana teşekkür ederim. Azar azar, planlı ve ısrarlı bir şekilde aynı konuda çalışın. Zor olan şeyler başarmalı. Kolay elde edilen şeyin kıymeti olmaz. Cevaplarımı istediğin gibi tadil ve tanzime de yetkilisin. Allah yolunuzu açık etsin, yar ve yardımcınız olsun!
Faruk İremet
2009-07-12